Bu vatanın ismi Türkiye, ırk anlamında değil. “Ne mutlu Türküm diyene” dendiğinde bu Kürt için de söylenmiş oluyor, Laz için de söyleniyor, Çerkez için de söyleniyor. Yani bu Türkiye’de yaşayan herkes için söyleniyor, “Ne mutlu Türküm diyene” sözü.
Deccal kan dökerek gelir. Mehdi (a.s.) kan durdurarak ortaya çıkar. İşte ikisinin arasındaki fark.
Komünizm, faşizm, vahşi kapitalizm, satanizm, sapkın olan her türlü düşünce deccalın evlatlarıdır. Deccal da onların babasıdır.
Dünya mehdiyete göre dizayn oluyor. Peygamberimiz (sav) diyor ki, “Mısır’da birçok hükümet denenecek ve başarısız olduğu görülecek” diyor. “Tek çözümün mehdiyet olduğu anlaşılacak” diyor, açık hadis. Şimdi Mursi deneniyor. Yapamazlar Mursi’yle, hiçbir şekilde mutlu olamazlar. Tek çözüm mehdiyettir.
Mehdiyet için Allah dünyayı binlerce yıldan beri hazırlıyor. 4000 yıldan beri bekleniyor Mehdi (as).
Her yalancı mehdi mağlup olacaktır, her yalancı mehdi mahcup olacaktır.
Mehdiyetle uğraşılmaz. Mehdiyete savaş açılmaz. Müthiş bir uğursuzluk ve muazzam bir bereketsizlik verilir Allah tarafından. Kadere karşı isyan olur, Allah’a karşı isyan olur. Mehdiyete karşı yapılacak en güzel şey mehdiyete teslim olmaktır, Allah’a teslim olmaktır. Bunun dışında bir yol yoktur.
Allah Mehdiyetin karşısına çıkan her engeli ezer. Hiçbir siyasi güç mehdiyete meydan okuyamaz, okuduğunda mutlaka mağlup olur. Bilinmez bir sistem içersine girer. Tahmin etmediği bir sistem içine girer. Farkına varmadığı bir yönden helake doğru gider.
Nuh’un gemisi gibidir mehdiyet. O gemiyle seyahat edenler tam anlamıyla kurtuluşa ererler. Mehdiyetin gemisine dahil olmayanlar azap ve acı içinde kalıyorlar görüyorsunuz, müthiş ızdırap içindeler.
Ne gelenekçi sağ, ne komünist sol insanlara mutluluk verecek gibi değil. Her iki taraf da sinirli dikkat ederseniz. Her iki taraf da mutsuz. Her iki tarafın da çoğu insanı çirkin, sevgisizlikten çirkinleşmiş. Hep nefret söylemi var. Çok çirkin bir sevgisizlik ruhunda rekabet var adeta.
Sağın sanatı yok, mehdiyetin sanatı var. Sağın şefkati eksik; mehdiyetin şefkati daha güçlü, çok çok güçlüdür. Solun da merhameti, şefkati yok, sevgisi yok yani komünizmin. Ama mehdiyette var. Her ikisinin de sanat anlayışı güdük, kavruk ve ölü, küt. Mehdiyetin sanat anlayışı çok zengin, güçlü, diri ve çağlar üstü, boyut üstü.
Ne komünist gençler, ne klasik gelenekçi İslam anlayışını savunan gençler hiçbir şekilde hedeflerine ulaşamazlar. Komünist gençler mutlu olmak istiyorlarsa mutlaka mehdiyetin içinde mutlu olabilirler. Gelenekçi, tutucu kesim de mutlaka mehdiyet içerisinde mutlu olurlar. Çünkü birinde olan diğerinde yok, diğerinde olan öbüründe yok. Halbuki mehdiyette her ikisindeki üstün özellikler var.
Alevi, Kürt, Türk, Çerkez. Bunlar suni olarak oluşturuluyor. Biz millet olarak birbirimizin aynısıyız. Bir farkı, bir orijinal yönü yok ki. Eridik biz zaten, bir arada kardeşiz. Öyle farklı olduğumuz belirgin bir yönümüz yok.
Alevilik üstündür, soylu bir fikirdir, sevgidir, barıştır, kardeşliktir, iyilik, güzelliktir, estetiktir. Anadolu insanının erdemini, arif kişiliğini, derin ruhunu ifade eden bir ruh halidir Alevilik.
Modernliğin kökeni samimiyettir, samimi olan insan süper modern olur.
Darbeler tarihte kalması gereken çirkinliklerdir.
Demokrasi kalkınca arkasından vahşet geliyor.
Bağnazlığın ne olduğunu herkes ezberden biliyor. Bağnaz fikirleri dünyanın hiçbir yerinde kabul etmezler.
Muhafazakar gelenekçi sistem kitle psikolojisiyle kendini boğan kanserleşmiş bir yapıdır. Kitle olarak kendi kendini öldürür ve kendi kendini hasta eder.
İnsan ağır baskıya gelemez. Din, baskıyı ve yasakları kaldırır.
İnsanlar Allah sevgisiyle mutlu olur, Allah korkusuyla mutlu olur, imanla mutlu olur.